8 Ocak 2011 Cumartesi

Düz

Açık havalı bir gecede ve yerden bir miktar yüksekte tüm aydınlığını zemine yansıtan samimi yıldızları gördüğümde bazı tuhaf şeyler düşünürüm. Perdeleri hiç açılmayan o karanlık odaya geri döndüğümdeyse 'bol yıldızlı gecede sessizlik' adlı oyunun oynandığı sahnenin zemininden topladığım mineral bakımından zengin yıldız kırıntılarını iyice ufalar, arada bir suladığım çiçeğimin saksına bırakırım. Bunu eskiden yapmak istemediğimi söylerdim ama şimdi 'İtalya gibi' ülkelere de gidebilirim. Ama daha da yakınlarda Tersyüz Bey'in kötü işçiliği sonucu ne kadar uğraşsanız da etiketi dışarda kalan yamalı bir elbise var. Kim bilir belki de hep öyle kalacak çünkü bu 'uyum vebası' her yanı sarıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder